Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya...

İki yıl önce ilk kez yaşlandırma programı ile karşılaşmış yaşlı halimi de merak edip denemiştim. Sonucu görünce; yüzümde ki kırışıklıklar, saçlarımın, sakalımın beyazlık… “ne kadar da gerçekçi” demiştim. Bu paylaşımı 85 yaşında bir yazar tarafından kaleme alınmış, okuduktan sonra benim için unutulmaz olan “anlar” şiir ile bitiriyorum.

“Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,  bir dahaki sefere daha çok hata yapmaya çalışırdım.  Kusursuz olmaya çalışmaz, daha rahat olurdum. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,  Çok az şeyi ciddiyetle yapardım. Daha çok riske girerdim. Daha fazla yolculuk yapardım.  Daha çok gün batımını izler,  Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.  Görmediğim bir çok yere giderdim.  Dondurma yerdim doyasıya ve daha az fasulye yerdim.  Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.  Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.  Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.  Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.  Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.  Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,  Gitmeyen insanlardandım ben.  Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.  Eğer yeniden başlayabilseydim,  İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.  Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.  Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,  atlı karıncada daha fazla dönüş yapardım. Daha çok çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.  Ama işte 85’indeyim ve biliyorum…  ÖLÜYORUM! "