Türkiye İşçi Partisi ve Atatürk

Ben TİP’e oy verecek biriyim ve parti üyesiyim; ancak, bazı konularda partinin görüşleriyle aynı fikirde değilim. Bu yazıyı, Türkiye İşçi Partisi’nin Atatürk’le ilgili ne düşündüğü hakkında gelen sorulara yanıt olarak kaleme alıyorum. TİP, Marksist-Leninist ideolojiye sahip bir parti. Örneğin, Erkan Baş’ın sıklıkla dile getirilen herkesin oturduğu evin sahibi olması gibi radikal fikri, Marksizm-Leninizm’in toplumsal mülkiyet anlayışından kaynaklanmaktadır. Atatürk ile bazı konularda fikirsel uyuşmazlık içindeler. Ancak Atatürk’e saygısızlık ettiklerini ya da onunla hesaplaşma peşinde olduklarını düşünmüyorum. Sadece fikirleri uyuşmadığı için Atatürk’ü çok fazla gündeme getirmiyorlar.

Şöyle bir ortak yönlerine göz atalım: Laiklik, devletçilik ve milliyetçilik gibi konularda hem Atatürk’ün fikirleri hem de Marksizm-Leninizm arasında benzerlikler bulunmaktadır. Fakat Atatürk modernleşme ve batılılaşmaya önem verirken, Marksizm-Leninizm sınıf mücadelesi ve sosyalizme odaklanmaktadır.

Farklılıklar nelerdir? Erkan Baş’ın “herkesin oturduğu evin sahibi olması” fikri Marksizm-Leninizm’in kitaplarında yazılı olmasına rağmen, dile getirildiğinde tam anlamıyla yerine oturmamaktadır. Çünkü bu düşünceler, dünya gerçekleriyle uyumsuzdur. Bence bu önerinin uygulanabilirliği ve sonuçlarına dair detaylı bir analiz yapılmalı ve ardından açıklanmalıdır.

Marksist-Leninist yönetimle ilerleyen ülkelerin birçoğu ekonomide piyasa ekonomisine geçiş yaptı. Bu ülkelerde, Marksizm-Leninizm bir referans olurken, ekonomik ve sosyal sistemlerinde farklı sistemler benimseniyor. O yüzden Türkiye’nin de Marksist-Leninist yönetimden ziyade, modern sosyal demokrasiye doğru gitmesi gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak, TİP’in bu konulardaki düşüncelerini netleştirmesi şart. TİP’in farklı düşüncelere sahip seçmenleri de kucaklayarak daha geniş kitlelere hitap etmesi önemli. Böylece partinin daha çok insana ulaşıp etkili değişim sağlayabileceğine inanıyorum.

Bu seçimde oy oranının %3-5 arasında olmasını bekliyorum. Mecliste yer alan yüzlerce muhalefet vekilinin başaramadığı, halkın sesi olma görevini TİP üstlenmiş durumda ve bu sayede halktan büyük ilgi görmektedir. Bu başarıyı sürdürebilmek adına, Atatürk’ün fikirleri ile Marksizm-Leninizm arasındaki ortak yönler ve farklılıklar dikkate alınarak, gerçekçi bir söylem benimsenmelidir. Ülkemizin ve dünya gerçekleriyle uyumlu bir sol yaklaşımı benimseyerek politikalarını bu doğrultuda şekillendiren TİP, daha verimli ve kapsayıcı bir geleceğin inşasına katkı sağlayabilir.

Dolayısıyla, TİP’in mevcut politikalarını ve yaklaşımlarını gözden geçirip farklı düşünceleri dikkate alarak daha geniş bir kesime hitap etmesi büyük önem taşıyor. İnanıyorum ki bu sayede daha fazla insana ulaşıp, umut dolu ve aydınlık bir gelecek inşa edebilir. Bu seçimde %3-5 arası oy alırsa, gelecek seçimde %10 veya daha fazla oy oranına ulaşması neden olmasın?

Sevgilerimle.