Kıl Veli İsmail
Herşeyi bilen bir anne kitlesi var ama herşeyi.. Eskiden yoktu on yılda türedi.. Organik besin mi şak makale gibi konuşur. Otizm, DEHB v.b O'ndan sorulur. İlaç uygulaması, Psikoterapi falan O karar verir. Okulun idaresi, eğitimi O'ndan sorulur. O'nun gibi olma..
— Arif Verimli (@arifverimli) December 5, 2022
Bu tweet beni Ali’nin ilkokulunda ilk aylarına görüldü. Bir gün kantinden Tamer Bey beni bahçede görünce yanındaki Hocaya dönüp “senin kıl velin geliyor” demiş. Satılan sağlıksız dediğim ürünlerden şikayetçiydim. “Kıl Veli” yi duyduğumda gülmüştüm. Hiç yabancı değilim. Gidip konuşmuştum bana: “Ali yemiyor almıyor ki neden bu kadar sattığım ürünlerle uğraşıyorsun” diye sormuştu. “ben kendi yemediğim ürünleri çocuklara vermem” diye devam etmişti. Gelişim çoğunda çocukların bu ürünleri tükettiklerinde hormonlarının nasıl bozulduğunu anlattım. Ve “Diğer çocuklar için uğraşıyorum çabalıyorum” demiştim.
Bence Annelerin değil babalarında sorup, sorgulaması ve araştırması “kıl”, “hassas veli” olması gerekir. Arif Hocanın mesajındaki şikayeti belli bir sınırı aşanlara mı yoksa tüm sorgulayan annelere mi? Belirsiz geldi.
Mesela okulda idarede olsam ilk işim ne olurdu? İlk kantini kapatırdım. Hayal değil mi işte devam edeyim. Öğretmenlere ve velilere Carol Dweck yaptığı TEDX konuşmasına dinlemesini dersleri iyi olmayan öğrencilere rakamsal bir değer vermeyip, veya üzgün surat imojisi notu vermeyip “Henüz değil” notunu yazmalarını isterdim. Böyle gelmiş böyle gider demezdim. Hayal işte… 😊
Birinci sınıfta bir yerlerde destek olur fikirlerimi anlatırım diye sınıf veli temsilcisine gönüllü oldum. Daha sonra okul aile birliği denetlemeye….
Uzatmayayım 😊 Kantin de sonuç alamadık. kantinde daha az zararlı ürünler koydırmayı ilk yıl başardık. Okulda artık sıkma portakal suyu satılıyordu. Ne büyük başarı! 😕 daha fazla da yol alamadık. MEB Beyoğlu şube ile toplantı yaptım. Tarım bakanlığı karaköy de bulunan şubesinde okul kamtinlerinden sorumlu birimle toplantı yaptım. Ve baktım ki artık iki yol vardı. Ya daha çok bana göre ölçüyü kaçırıp sivrilecektim veya bu sistemin değişmeyeceğini kabul edecektim.
İlla ki Arif Bey gibi sizi “heerşeyi bilen” veya Tamer Bey gibi “kıl” bulanlar olacaktır. Dengeyi kaçırmadığım sürece bunları ben umursamam, çabalarım.
Bir stoa duası şöyle der: “Tanrım,bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet, değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver.”
#babadili