Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak...
İnsanı, yaşamı ve evreni sorgulayan, yaşadığımız anların değerini anlamaya ve anlatmaya çalışan filozofların belki de en çok kafa yorduğu konulardan birisi insan ve onun mutluluğu elde etme uğraşı üzerine olmuştur.
Her insan kendi gemisinin kaptanı olarak, sahip olduğu yaşam felsefesinin pusulasıyla bulduğu yolda mutluluğun tarifini yapar. Benim de bu yaşıma kadar kendi pusulamla bulduğum ve bazende tarifsiz olan mutlu anlarım oldu. Bunlardan biri bu sabah Ali Rüzgar ile okula giderken hissettiğim mutluluktu. Ali Rüzgar’ın konuşması, anlattıkları, tatil planları, yaptığı gelecek planlarını anlatırkenki ruh hali onun nasılda bu yaşına kadar güzel mayalandığının kanıtı gibiydi. İç sesim “işte verilen emeğin sonucu!” dedirtti. Tabii bunları yazarken ukalalık yapıp nasılda ilgili bir baba olduğuma dem vurmak değil amacım, sadece bende bıraktığı o hissiyatı paylaşmak istedim. İşte dedim bu benim mutluluk reçetem. Bu çok güzel bir an ve anıydı benim için. 😇
Mutluluğu öyle bir doktoruna gidip reçetelendiremiyoruz malesef, o kadar kolay değil. Kişi kendi mutluluğu söz konusu ise eğer, reçetesini kendi hazırlıyor. Yaşam içinde edindiği deneyimlerden yola çıkarak kendine yol haritaları çıkarıyor ve kendi reçetesini kendi yazıyor insan nihayetinde. Mutluluğun genel bir formülü bir reçetesi yok.
Mutluluk an’ın içinde ve anda yaşamak ile başlar. Bunun farkına varamadığımız anlarda ise bazen insanlık tarihine yön veren filozofların ayak izlerini takip ederek tekrar yeni bir rota çizilebilir ve ya bazen bir şarkı sözü bile yardımcı olabilir: “Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak…”
Kaygısız mutlu bir hafta diliyorum. ☀️🌸
@babadili @felsefedili
#babadili