Yaralandığımız şeyleri neden tekrarlıyoruz?
Bu fotoğrafları görünce iyi kötü anılarımızı hatırlıyorum. Bir gün Ali Rüzgar, aile içinden yakınımız ile birlikte güzel vakit geçiriyordu. Aralarında ne geçtiyse Ali Rüzgar bacağına vurmuş, peki bu ne yapmış? Kalkmış o da Ali Rüzgar’a vurmuş. Ben duruma şahit olmadım ama ortalık biraz toz duman halde bana geldiler. O sıra henüz 5 yaşında olan Ali Rüzgar’la arasındaki sorunu anlatmaya başlayan 40 yaşındaki ‘‘yetişkin’’ yakınımız ’’ Sen hakem ol!’’ dedi. ‘‘Tamam’’ dedim.
Anlattılar bir ara: “Ali ye bunun yanlış olduğunu anlaması için vurdum” dedi. Ali ye dönüp “ben sizi dinledim tek te konuşacağım. tamam sen git içeri dedim. Seninle ayırvs konuşacağım.” ali gitti. Sonra diğer tarafa dönüp: ’’ Senin böyle bir yöntemini asla benimsemiyorum. Eğitim yöntemin eğer şiddet içeriyorsa, senin anladığın dil bu demektir. O daha 5 yaşında bir çocuk. Sen nesin peki? '’
“Ama anlaması için… “ diye araya girdi. Ben elimi kaldırıp “madem hakem olarak beni seçtin dinlemelisin” deyip vurgulu bir şekilde şöyle devam ettim: ‘‘Şiddetin yanlış olduğunu yine şiddet uygulayarak mı anlamasını sağlayacaksın? Peki o zaman bende sana bunun yanlış olduğunu senin anladığın şekilde göstereyim ister misin? Bir daha oğluma dokunursan, o şiddetin misliyle bende sana vururum. Bunun yanlış olduğunu öğrenene kadar da devam ederim! Sen böyle mi anlıyorsun diye! '’
Sustu ve kaçar gibi gitti. Ve bir daha böyle bir konu olmadı.
Bu konuşma sonucunda bir aydınlanmamı yaşandı, yoksa aydınlanmayla beraber bir korku mu oluştu bilemiyorum. Sonuçta bir daha duymadım. Neden insanlar ders alması gereken olayları öğrenmekte bu kadar başarısız? Aslında üzüldüğümüz, yaralandığımız şeyleri neden tekrarlıyoruz?
🍀☀️#pazar #tb