Tutsak Fillerin Hikâyesi
Sirklerdeki Filler kaçmasınlar diye, daha henüz bebekken büyük kazıklara demir zincirlerle bağlanıp, o ilk aylarında ne kadar çabalarsa çabalasınlar, bu zincirleri hiçbir zaman kıramayacakları koşullandırılırmış. Aradan yıllar geçer, filler tonlarca ağırlığa ulaşıp kazıklar bu devasa hayvanın yanında küçücük kalsalar bile o filler yine de kaçmazmış. Tonlarca kiloya ulaşan Filleri orada tutan şey, daha bebek iken yaşadığı bu koşullanmadan başka bir şey değildir.
Ne yazık ki insanlar da böyle bebek filler gibi büyür. Daha henüz çocukken içine doğduğu ailenin, çevrenin yani tüm etkileşim elemanlarının kendi düşünce, algılayış ve yorumlayış biçimleri, her türlü yasaklar, ayıplar ve korkularla… Onun küçük ruhunu görünmez büyük kazıklara zincirlerle bağlayıp, onun bu zinciri kırıp ruhunu özgürleştirmesine engel olur. Artık bir çemberin içindedir oraya hapsolmuştur ve istese de oradan çıkamaz. Yetişkin bir birey olduğunda da tıpkı o tonlarca ağırlığındaki filler gibi zincirlerinden kurtulup bir hayat sürmeyi düşünemez bile.
Zincirlenmiş fillerin bu hikayesi bana geçmişteki olumsuz deneyimlere takılıp kalmamayı, yeniden denemeyi ve her denemede farklı deneyimlerle belki de hayatımızın tamamen değiştirebilecek gerçek olasılıkların varlığını hatırlatıyor.
Adam Fawer: “Eğer bir şeyi yapabileceğini düşünürsen, aslında mümkün olmasa bile yapılabilir. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü denemezsin bile!“ demiş. Bu biraz Che’nin “Gerçekçi ol imkansızı iste” düşüncesini çağrıştırırken birazda “istemek başarmanın yarısıdır” sözüne bağlanıp en son Beckett’in de vurgu yaptığı gibi “Hep denedin hep yenildin, yine dene yine yenil, daha iyi yenil” önerisiyle eşdeğerdir. İsteyelim önce, istemeyi bilelim, deneyelim varsın olmasın, ayağa kalkıp kendi doğrularımızın peşinden özgür ruhlarımızla gidelim. Yetişkin bir birey olmaya aday çocuklarımıza da kendi doğruları olabileceğini onlara zincir vurmadan gösterelim yeter ki…
📌O kadar çok olasılık var ki, biri de onların gerçeği olacaktır elbet…
#babadili